İZMİR – 31 Mart yerel seçimleri sonrası misyondan almalarla gündeme gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde (İzBB), Kent Tiyatrosu’nun Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten de haziran ayında görevden alındı.
İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın göreve başladığı birinci günden itibaren randevu talebinde bulunan Erten’e, 74 gün sonra bir bürokrat aracılığıyla misyondan alındığı ve öteki bir sanat yönetmeniyle yola devam edileceği bildirildi.
Görevden alınması sonrası toplumsal medya hesabı üzerinden sürece dair bir yazı yayınlayan Erten, Tugay’ın davranışını eleştirerek, “Önce bu kararın değil fakat, bu davranışın ismini koymak gerek: Bu davranış, bir Sanat Kurumunu küçümseyen bir özensizliktir” dedi. Erten, “İzmir Kent Tiyatrosu’nun Genel Sanat Yönetmeni ile görüşmemek; nezâketle de uyuşmaz, saydamlıkla da. Yöneticilikten çıkar, siyasetçinin sanat kurumları konusundaki bakış ve davranış şablonunun, acıklı fotoğrafı olur” tabirlerini kullandı.
‘ERTEN’İN MİSYONDAN ALINMASI SONRASI YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİNE DE GİDİLDİ’
İzmir Tiyatroları Derneği Yönetim Kurulu üyesi tiyatrocu Özgür Obura, Kent Tiyatrosu konusunda yaşanan karmaşaya dikkat çekti. Son süreçte bir yönetmelik değişikliğine de gidildiğini belirten Diğere, “Erten’in misyondan alınmasından sonra bir yönetmelik değişikliğine gidildi. Kelam konusu yönetmelik değişikliği meclisten geçti. Bu türlü bir yönetmelik değişikliğine neden gereksinim duydular? Öncelikle bunu sormak gerekiyor” dedi.
‘DANIŞMA KURULU KİMLERDEN OLUŞUYOR KİMSE BİLMİYOR’
Bu yönetmelik değişikliğinin kendi içerisinde önemli sıkıntılar barındırdığının altını çizen Obura, “Şehir tiyatrolarının özerk olması istenirken neden belediye bürokratlarının hakimiyeti artırıldı? Bunlar tartışılması gereken hususlar. Öncesinde Kent Tiyatroları Genel Sekreter’e bağlıydı. Artık Kültür Sanat Daire Başkanlığı’na bağladılar. Bu durum bu işi atıl bir hale getirmek istemenin sonuçlarıdır. Bütün bunların dışında da yeni bir danışma kurulu oluşturulmuş. Bu müşavere heyetinin kimlerden oluştuğu hala daha açıklanmadı. 7 kişilik istişare şurasının 11 bireye çıkarıldığına dair de söylentiler var. Bunların nedeni nedir kimse bilmiyor” diye konuştu.
‘ŞEHİR TİYATROSU’NDA İŞLERİN DÜZGÜN GİTMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’
Sanat ve tiyatro ismine yapılan uygulamalarda kentin dinamiklerinin göz arkası edildiğini söz eden Obura, “Sanat direktörünü vazifeden alıyorsunuz, ki alabilirler hukuksal bir sorun yok. Lakin tiyatro açısından kentin dinamiklerine sorma muhtaçlığı dahi duymuyorlar. Siz üç yılda yeni bir Kent Tiyatrosu kuramazsınız. Öbür bir noktada da ister sevin ister sevmeyin Yücel Erten vasfında bir sanat yönetmeni oluşacak mı bilmiyoruz. İstişare şurasının ne yapacağı da bilinmiyor. Kent Tiyatroları üzerinde bir vesayet mi oluşturacak? Müracaat Konseylerinin olmaması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Yücel Erten devri de dahil olmak üzere Kent Tiyatrosu’nun kentin bileşenlerine duyarsız kaldığını da belirten Diğere, son olarak şunları kaydetti;
“Şehir Tiyatrosu’ndaki, işlerin güzel gittiğini düşünmüyoruz. Umarım fikrimizin aykırısı olur. İTD yönetim kurulu olarak bütün sıkıntımız İzmir’in tiyatrosunun konkre bir hale getirilmesidir. Yücel Erten periyodunda de İzmir tiyatroları ile ilgilenmedi. Amatör yahut profesyonel tiyatrolar, köy tiyatroları, çocuk tiyatrosu Kent Tiyatroları bunlarla ilgilenmedi. Kentin tiyatrosu oluşturulmak isteniyorsa işin öznesi olan tiyatroculara soracaklar, kentteki tiyatrolara soracaklar. Kentin tiyatrosunun bileşenlerine dahi sormadan zirveden inme bir sanat yönetmeni atayacaklar. Bu işler düzgün işler değil. Hiçbir formda toplumsal dinamiklerle ilgilenmeyen üç beş kişinin nemalandığı işlere dönüşebiliyor”
Başkaya, istişare konseyinin bir an evvel kimlerden oluştuğunun açıklanması gerektiğinin de altını çizdi.