Kısa Dalga müellifi Mehveş Meskenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın fazla çocuk yapma teklifini kıymetlendirdi. Meskenin, “Muhalefet, Erdoğan’ın çocuk temennisiyle muhafazakâr ideolojisiyle bağdaştırıyor. Bu telaffuzların gerisindeki gaye, ucuz bir işgücü ordusu yaratmak olmasın?” sözlerini kullandı.
Seçim arefesinde kırsal kesimde hayat, muhafazakâr aile yapısı, genç seçmen ve eğitimden kopuş üzerine binbir yorum ve bilgi sunulduğunu ve hepsi bir süzgeçten geçirildiğini yazan Konutun, şöyle devam etti:
“Bunları ucuz iş gücü yaratma siyasetlerinden bağımsız düşünemeyiz.
‘Genç’ Türkiye’nin gençlik sorunu, yalnızca bir coğrafya, etnik ve dini kökene has değil.
Muhalefet, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘çok çocuk yapma’ temennisiyle ‘dini ve manevi kıymetlere sahip çıkan’ aile siyasetini, genelde muhafazakâr ideolojisiyle bağdaştırıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması da.
Acaba bu telaffuzların gerisindeki gaye, ucuz – ve sessiz- bir işgücü ordusu yaratmak olmasın?
Dini ve klasik mazeretlerle aileyi denetim etmek, itaatkâr çocuklar yetiştirip sisteme katmak demek.”
Resmi datalara nazaran, Türkiye’de toplam 720 bin çocuğun personel olarak çalıştığını aktaran Meskenin, Ulusal Eğitim Bakanlığı teşvikiyle son 9 ayda 900 bin öğrencinin “mesleki eğitim merkezi” denilen MESEM’lere kaydolarak işgücüne katıldığını yazdı.
Evin, programla 9,10 ve 11’inci sınıf öğrencilerinden “başarısız” yahut “devamsız” olanların, haftada bir gün okula gidip dört gün işletmelerde, minimum fiyatın yüzde 30’u karşılığında çalıştırıldığını tabir etti.
Çocukların birçoklarının birinci dört yıldan itibaren süratle eğitim dışına çıktığını, mevsimsel ve kayıt dışı çalıştırılan çocukların TÜİK bilgilerine yansıtılmadığını yazan Meskenin, “15 yaşından itibaren öğrenciler, eğitim dışına çıkmaya başlıyor. 14 yaşta %96,3 olan yaşa nazaran okullulaşma oranı, 15 yaşta %93,4’e, 16 yaşta %88,5’e ve 17 yaşta %84,5’e düşüveriyor.” diye yazdı.
Okul çağındaki Suriyeli çocukların yalnızca yüzde 64’ünün okula gittiğini, okula kayıtlı olmayanların ise yarım milyona yaklaştığını aktaran Konutun özetle yazısına şöyle devam etti:
“Peki bu çocuklar nasıl yaşıyor, ne yapıyor? Başka sığınmacı çocuklara dair neden data yok? Hepimizin geleceğini, hayatını elbet ki gelecek seçimleri de ilgilendiren bu sorular yanıtsız kalıyor.
Anlayacağınız “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna toplumsal cinsiyet siyasetleri, eğitimin ticarileştirilmesi imam hatipleştirilmesi ve sermayeye çocuk ve sığınmacılardan oluşan ucuz istihdam yaratmak dahil.
Muhalefet ittifaklarının bu sorunu ne kadar gördüğü ve dillendirdiği bir yana, tahlil sunması ve geniş kitleleri ikna etmesi için çok çalışması lazım.”
Yazının tamamını okumak için